- 03 Nisan 2016, Pazar 15:39
- 16331 kez okundu
Suriye krizi… Göçmenlerin hepimizi üzen görüntüleri… PKK ve DAEŞ’in vahşi saldırıları… Son birkaç yıldır ekranlardan sürekli içimizi burkan haberler akıyor. Bir yanımız hep ağıt. “Arada güzel şeyler de oluyor.” desek de acı haberler gündemimizde çok yer kaplıyor. Arada olan güzel şeyleri duymuyoruz ya da hızlıca gelip geçiyorlar. Oysa hızlıca gelip geçen iyi şeyler; çoğaltılmayı, daha çok duyulmayı, daha fazla insana ulaştırılmayı bekliyor. Sonuçta, olumsuzlukları azaltmanın en verimli yolu iyilik yapmak, iyilikleri yaymak ve yaşamaktır.
Hızlıca gelip geçen iyi şeyler biri, 18-20 Mart 2016 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen ‘Erken Çocukluk Eğitimi Kongresi’ idi. Cuma günü öğlenden sonra başlayan kongre Pazar akşamına kadar sürdü. İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği (İGEDER) tarafından düzenlenen organizasyona dört üniversite (Marmara, İstanbul, Zaim, Hasan Kalyoncu) ile Milli Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi de destek verdi. Kongrenin teması “Eğitimde insanî, milli ve özgün model arayışları” olarak belirlenmişti.
Erken çocukluk eğitimi; çocuğu, davranışları ve geleneği önemseyen bizim gibi ülkelerde yeni bir şey değil. “Ağaç yaşken eğilir.” atasözü ile eğitimin anne karnında başladığına dair inanışlar milletimizin bu konudaki duyarlılığını ortaya koyuyor. Dede-torun ilişkisine verdiğimiz önemin büyüklüğü; çocuklarımızın geniş ailede dede-ninesini görerek büyümesine dair kadim eğilimlerimiz de aynı duyarlılığın tezahürü. Ancak, dünyanın erken çocukluk eğitiminde aldığı mesafeler, bizim bu alanda daha köklü ve hızlı projelere imza atmamızı zorunlu hale getirdi. İGEDER’in düzenlediği Uluslararası Erken Çocukluk Eğitimi Kongresi bu açıdan kayda değer. Erken çocukluk eğitimi her zaman önemliydi ama hızlı göç, geniş aileden çekirdek aileye geçiş, çalışma hayatının farklılaşması gibi nedenlerle önemi daha da arttı.
Kongreye Türkiye’nin yanı sıra Kanada, ABD, İngiltere, Belçika, Avustralya, Güney Kore, Malezya, Pakistan, Fransa, Kazakistan, Azerbaycan, Avusturya, Gana, Burkina Faso ve Özbekistan gibi 14 ayrı ülkeden uzmanlar katıldı. İGEDER’den aldığım bilgiye göre kongre boyunca 11 atölye çalışması, 19 çalıştay, 6 panel, 5 çağrılı konuşmacı oturumu, 38 bildirili oturum yapılmış, 152 bildiri sunulmuş.
Kongrede Pazar sabah benim de bir tebliğim vardı. Tebliğ başlığım hayli uzun. Şöyle: “Bir Eğitim-Öğretim Aracı Olarak Çocukluğumuzdaki Oyunların Topluma Yeniden Kazandırılmasının Önündeki Engellerden Biri Olarak Büyüklerin Ön Yargıları ve Hatalı Davranışları.” Sabah 10’da başlayacak oturum öncesi o saatte salonun boş kalacağını düşünüyordum. Yanılmışım. Sunumlar başlamadan salon doldu, ayakta duranlar da vardı. Cumartesi günü de başka bir salonda Prof. Dr. Selahattin Turan hoca ile değerli dostum Muhammed Öz’ün “Erken Çocukluk Eğitiminde Millî ve Özgün Kavramlaştırma Arayışları: "Nurettin Topçu’nun Görüşleri Işığında Teorik Bir İnceleme” başlıklı bildirisini dinlemiştim. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı olan Prof. Dr. Selahattin Turan Hocamız, aynı zamanda kongrenin bilim kurulu başkanıydı.
Kongreye Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın katılarak konuşma yapması katılımcılar ve dinleyicilerde memnuniyet oluşturdu. Milli Eğitim Bakanlığı, üniversiteler ve medyanın kongreye ilgi göstermesi sevindiriciydi ama kongre organizasyonunu ve katılımcıları memnun eden esas katılım ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongrenin kapanışına katılarak konuşma yaptı.
Nabi Avcı’nın konuşmasında, erken çocukluk eğitimini okulun yanı sıra aile ve anne-baba ile özellikle ilişkilendirmesini kayda değer buldum. Çünkü kurumsallaşmış ve endüstrileşmiş erken çocukluk eğitimi, çocuğun eğitilmesini kapitalist ve modernist yaklaşımlarla bazen aileden uzak tamamen okul merkezli bir süreç olarak tanımlıyor. Oysa çocuğun ilk eğiticisi annedir, babadır. Anne-baba ve ailenin çocuk eğitimindeki yerini her zaman korumamız, değerli tutmamız gerekiyor. Teknoloji ne kadar güçlenirse güçlensin, okullar ne kadar başarılı olursa olsun, kitaplar ve dergiler ne kadar pedagojik çıkarsa çıksın, ailenin ilk mekteplik fonksiyonu sona ermez. Bir çocuk için babalık, annelik, dedelik, ağabeylik, ablalık her zaman gereklidir. Çocuklarımız için iyi okullar bulmak, özel dersler aldırmak, harika dergilere abone olmak, onlarca kitap almak ebeveyn olmanın gereğidir ama kül’ü değildir. Eğitim asıl itibariyle yaşamakla ilgili bir öğrenme, kavrama, içselleştirme işidir. Erken Çocukluk Eğitimi Kongresinde benzer vurgulara sıkça rastladım. Buna da sevindim.
Kongrede erken çocukluk eğitimi her yönüyle konuşuldu diyebilirim. Oturum başlıklarının bir kısmını sayarsam kongrenin muhteva ve konu genişliğini göstermiş olurum. İşte bazıları… Çocuk ve Sanat, Çocuk ve İnanç, Çocuk ve Edebiyat, Değerler Eğitimi, Çocuk ve Medya, Aile ve Okul, Çocuk ve Kültür, Oyun ve Oyuncaklar, Çocuk ve Şiddet, Çocuk ve Şahsiyet. Takip edemesem de beni heyecanlandıran konuların açılış panelinde yer aldığını söylemeliyim. Açılış panelinde yer alan başlıklardan ikisi şöyleydi: Modern Okulun Açmazları ve Yarınki Türkiye’nin Eğitim Davası (Prof. Dr. Selahattin Turan), Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’nin Modernleşme Serüveni ve Çocuk (Prof. Dr. İsmail Coşkun).
Eğitim basamağının ilk ve en önemli dönemi olan erken çocukluk eğitiminde, aileyi içine alacak şekilde insan doğasına uygun özgün model arayışlarının sürmesini diliyorum.

-
17.04.2018 28 Şubat Bitti mi, Bitmedi mi?
-
28.03.2018 2019 Yolunda Saadet'in Paylaşılmazlığı
-
24.03.2018 CHP, Seçimi Boykot Edebilir mi?
-
21.03.2018 İYİ Parti Hangi Partilerden Oy Çekiyor?
-
19.03.2018 Hasan Celal’in Güzel Ömrü
-
10.03.2018 Değişim ve Din
-
04.03.2018 Tuzdan Sağlık ve Sanat Merkezi
-
28.02.2018 Malcolm Neden Öldürüldü, 28 Şubat Neden Oldu?
-
27.02.2018 Erbakan’ın Gençlik Farkındalığı ve İslam-İlim Konferansları
-
05.02.2018 Arkadaşımızı Göremeyince Ne Yaparız?
-
27.01.2018 Darbe Duruşmalarını Kimler İzlemeli?
-
24.01.2018 Çocuğumu Oyuncaksız Bırakmadım Diyenlere
-
18.01.2018 Ailelere 11 Tatil Ödevi
-
14.01.2018 Okullarda Proje ve Yarışma yorgunluğu
-
11.12.2017 Filistin Söylemlerinde Mecalsizlik Dili
-
07.12.2017 Ortadoğu Cehennemi ve Coğrafya Şuuru
-
24.11.2017 İdealist Öğretmen Kalmadı Diyenlere Kızasım Gelir
-
11.11.2017 Çok Katlı Beton Meydan
-
31.10.2017 Hükümet ve Halkla İletişim
-
31.10.2017 Hükümet ve Halkla İletişim
-
13.10.2017 Üniversiteye Girişte Yeni Sınava Dair
-
07.10.2017 Seçmenin Seçtiğini Azletme Hakkı
-
05.10.2017 Eğitim Politikaları ve İstişare
-
21.09.2017 TEOG’un Kalkması Sonrası Öneriler
-
07.09.2017 Yarım Kalan
-
01.09.2017 Bayramda neden mezarlığa gideriz?
-
27.08.2017 Filistin’i Ne Zaman Hatırlar ve Unuturuz?
-
24.08.2017 AK Parti’deki Yorgunluk -2-
-
18.08.2017 Kudüs Kriterleri
-
06.08.2017 FETÖ Tavırlı Olmamak
-
28.07.2017 1956 Macaristan ve 2016 Türkiye
-
12.07.2017 Çanakkale Zaferi ABD'nin Olsaydı!
-
10.07.2017 AK Parti’deki Yorgunluk -1-
-
21.06.2017 Yeni darbe ne zaman?
-
18.06.2017 Yerli, Milli, Özgür, Özgün
-
30.05.2017 Tayyip Erdoğan’ın Yöneteceği Zor Psikoloji
-
27.05.2017 Ramazanda Dişe Kira, Ev Bedava
-
26.05.2017 Düşündüren Adam: Akif Emre
-
26.05.2017 Partili Cumhurbaşkanlığı Teamülleri Oluşurken
-
27.04.2017 Silopi’den Şev Baş
-
18.04.2017 Sandık Aynadır, Saçımızı Tarayabiliriz
-
15.04.2017 Seçimler Cumartesi Olsun, Sandıklar 14.00’de Kapansın!
-
13.04.2017 Yüzde 50+1 Oyun Meşruiyeti
-
12.04.2017 Referandum ve Dindarların Gençlik Çelişkisi
-
06.04.2017 Bu ne biçim başörtüsü tartışması
-
31.03.2017 Seçim Barajını Ne Yapıyoruz?
-
30.03.2017 FETÖ Sürecinde İnsanlar Hangi Yöntemle Mağdur Ediliyor?
-
28.03.2017 Üniversite Bahsinde Dört Öneri
-
19.03.2017 Araştırmacılar Seçim Sonuçlarını Neden Tahmin Edemiyor?
-
18.03.2017 Ali Murat Daryal Hocayı Uğurlarken
-
07.03.2017 Kültür Şurasında Devlet ve İnsan
-
28.02.2017 Tek Adamlık Sorun mu?
-
18.02.2017 Kim Güçlü: Evetçiler mi, Hayırcılar mı?
-
16.02.2017 MHP Lideri Bahçeli Ne Yapmak İstiyor?
-
01.02.2017 “Ne Olacak Bu İmam Hatiplerin Hali?” Sorularına Cevaplar
-
23.01.2017 Yaramaz Gençler
-
12.01.2017 18 Yaş ve 600 Milletvekilliği
-
10.01.2017 Referandum, Hükümet Oylamasına Dönüşmemeli
-
05.01.2017 Karmaşık Dünyaya Çocuk ve Genç Gözüyle Bakmak
-
02.01.2017 Biz bu terörü yeneriz
-
28.12.2016 Başkanlık Sistemini Atatürk ile Savunmak
-
17.12.2016 Kaostan Çıkmak İçin Beş Öneri
-
29.11.2016 Cemaatlerin Cemaatlere Ettiği
-
14.11.2016 Başarı benim, hata hepimizin!
-
05.11.2016 6-8 Ekim’den 3-4 Kasım’a HDP’nin Sosyolojiyi İnkârı
-
11.09.2016 Darbenin Siyasi Ayağı
-
02.08.2016 Darbe Karşıtlığı Öğretisi Sürmeli
-
24.07.2016 İntihar Saldırıları Darbeye Zemin Hazırlamak İçinmiş
-
17.07.2016 Darbeciler bundan sonra ne yapar, biz ne yapmalıyız?
-
14.07.2016 Ufuk Uras, Kutluğ Ataman ve İyimserlik
-
10.06.2016 En iyi öğretmen kimdir?
-
06.06.2016 Oruç bir mevsimdir
-
15.05.2016 Mayıs Ayı Gençlik Ayı
-
24.04.2016 1923’te İlan Ettiğimiz Cumhuriyeti Ne Zaman Kuracağız?
-
26.03.2016 Kendine Müslüman Gâvurlar
-
14.03.2016 Ankara Saldırısı ve Darbe
-
28.01.2016 Başkanlık Sistemine Kimler Karşı?
-
25.01.2016 HDP, TBMM’den Çekilir mi?
-
25.01.2016 Suçun Sınırlılığı Meselemiz ve Tahir Elçi
-
25.01.2016 Öğretmenlerin Sorunları Neden Artıyor?
-
25.01.2016 13 Kasım Paris Katliamı Analizleri 1: İŞİD PARİS’İ KİMİN GLADYOSU OLARAK VURDU?
-
25.01.2016 1 Kasım Yolunda Partilerin Zayıf ve Güçlü Yönleri
-
25.01.2016 HDP Seçim Çalışmalarına Neden Başlamadı?
-
25.01.2016 Türkiye'nin İlk Seçim Hükümeti
-
25.01.2016 Çatışmasızlığa Dönüş Uzak Olmamalı
-
25.01.2016 Hangisi Olsun; AK Parti-CHP, AK Parti-MHP?
-
25.01.2016 Doğu Türkistan’da Yeni Bir Şey Var Mı?
-
25.01.2016 Hangi Koalisyon Ne Anlama Geliyor?
-
25.01.2016 Darbeler ve Öz Eleştiri
-
25.01.2016 2015 Seçim Kampanyalarının Farkı
-
25.01.2016 Kararsız Seçmenin Kalmamış Olmasının Anlamı