Uzmanından ramazanda midede şişkinlik, ekşime ve yanma yaşayanlara öneriler

Uzmanından ramazanda midede şişkinlik, ekşime ve yanma yaşayanlara öneriler

Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Tülin Kendir Koçak, ramazan ayında yaşanan beslenme değişikliklerinin mide ve bağırsak problemlerine neden olabileceği konusunda...

İSTANBUL, (DHA) - Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Tülin Kendir Koçak, ramazan ayında yaşanan beslenme değişikliklerinin mide ve bağırsak problemlerine neden olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Koçak, "Sahurda yenilen hamur işleri ve kızartmalar, özellikle de sahurdan sonra tekrar yatıldığı için sabah kalkınca midede ağırlık, ekşime ve yanmaya neden olur" dedi ve önerilerde bulundu.

İftarda uzun süre açlığın ardından hızlı yenilen yemeklerin mide şişkinliği ve hazımsızlık yapabileceğini söyleyen Emsey Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Tülin Kendir Koçak, "Oruç sırasında gün boyunca kan şekeri düşüyor, vücut ısısı azalıyor. Bu yüzden üşüme, halsizlik, baş ağrısı gibi sorunlar yaşanabilir. Ramazanda sağlıklı beslenme ayrıca önem taşıyor. Çünkü günlük öğün sayısı azalıyor. Bu nedenle iftarda mideye aşırı yüklenmemek gerekir. Birden yenilen yemek mide şişkinliği ve hazımsızlığa neden olabilir. Bu nedenle iftarda yemeye çorba ile başlayıp biraz bekledikten sonra yemeye kademeli olarak devam edilmeli ve hafif yiyecekler tercih edilmeli" diye konuştu.

Gün içinde oruçluyken midede şişkinlik, ekşime ve yanma problemleri yaşamamak için önerilerde bulunan Uzm. Dr. Koçak şunları kaydetti:

"Sahurda yenilen hamur işleri ve kızartmalar, özellikle de sahurdan sonra tekrar yatıldığı için sabah kalkınca midede ağırlık, ekşime ve yanmaya neden olur. Bu durumu engellemek için sahurda kahvaltı tarzı hafif yiyecekler tüketmek ve besinleri iyi çiğnemek gerekir"

"YEMEK SONRASI HEMEN UYUNMAMALI"

Uzun süren açlığın ardından birden yenilen yemeğin uyku ihtiyacı yaratabileceğini belirten Koçak, "İftarda fazla miktarda ve hazmı zor besinlerin hızlı biçimde tüketilmesi sonucunda mide asit miktarı artar. Bu da kişiler üzerinde ağırlık ve uyku ihtiyacı yaratabilir. Bunun sonucunda da reflü atakları kaçınılmaz hale gelir. Bu yüzden reflü tanısı almış hastalar Ramazandan önce gastroenteroloji uzmanı ile görüşmeli; gerekli tavsiye ve ilaç tedavilerini almalı" ifadesini kullandı.

"KABIZLIK SORUNU YAŞANABİLİR"

Ramazan ayında sindirim siteminin düzeninin değiştiğini ve barsak hareketlerinin azaldığını söyleyen Dr. Koçak, "Ramazan ayında sindirim siteminin düzeninin değişmesi ve barsak hareketlerinin azalması kabızlık sorununun yaşanmasına neden olur. Bu nedenle kontrollü miktarda meyve ve sebze gibi posalı gıdalar tüketilmeli, yeterli su tüketimine özen gösterilmeli. Fakat su miktarının iftarda abartılmayıp zamana yayılması daha doğru olur. Sahura kadar aralıklı olarak yeterli miktarda su içilmesi gerekir. Bol yeşil salata, yine kontrollü miktarda tam tahıllı, çavdarlı veya tam buğdaylı ekmek ve probiyotik yoğurt tüketmeye çalışılmalı" önerisinde bulundu.

"REFLÜSÜ OLANLAR ORUÇ TUTARKEN BUNLARA DİKKAT ETMELİ"

Reflüsü olanların oruç tutarken daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Koçak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Reflüsü olanların özellikle de Ramazan ayında reflüyü arttıran yağlı, baharatlı yemekler, hamur işleri ve şerbetli ağır tatlılar gibi yiyeceklerden uzak durması gerekir. Ayrıca aşırı kahve ve demli çay, gazlı, şekerli içeceklerin de tüketilmemesi çok önemli. İftarda yemeğe birden yüklenilmemesi gerekir. Kademeli olarak yemeye çorbayla başlanmalı bir süre geçtikten sonra kademeli olarak hafif besinler tüketilmeli. Yemekleri iyi çiğnemeye özen gösterilmeli. Sahurda da yine kahvaltı tarzında hafif yiyecekler tüketilmeli. İftar ve sahurun ardından hemen yatılmaması gerekir, 2-3 saat beklemekte fayda var. Reflü hastalığı için kullanılan ilaçlar doktorun da kontrolü ile iftar ve sahurda alınmalıdır."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı